GPT-3'ün çığır açan NLP yeteneklerini keşfedin: metin oluşturma, yapay zeka sohbet robotları, kod yardımı ve daha fazlası. Gerçek dünya uygulamalarını şimdi keşfedin!
Açılımı Generative Pre-trained Transformer 3 olan GPT-3, OpenAI tarafından geliştirilen dönüm noktası niteliğinde bir Büyük Dil Modelidir (LLM). 2020 yılında piyasaya sürülen bu model, çok çeşitli görevlerde insan benzeri metinleri anlama ve üretme konusunda benzeri görülmemiş bir yetenek sergileyerek üretken yapay zekanın yeteneklerinde önemli bir sıçramaya işaret etmiştir. Geliştirilmesi, Doğal Dil İşleme'de (NLP) çok önemli bir an oldu ve derin öğrenmede büyük ölçeğin gücünü gösterdi. Modelin mimarisi ve ölçeği,"Language Models are Few-Shot Learners" adlı etkili makalede ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
GPT-3'ün gücü muazzam ölçeğinden ve mimarisinden gelmektedir. Bir dizideki farklı kelimelerin önemini tartmak için bir dikkat mekanizmasına dayanan Transformer mimarisi kullanılarak inşa edilmiştir. GPT-3, 175 milyar parametre ile internetten alınan devasa miktarda metin verisi üzerinde eğitilmiştir. Bu kapsamlı eğitim verileri, modelin dilbilgisi, gerçekler, muhakeme yetenekleri ve farklı metin stillerini öğrenmesini sağlar.
GPT-3'ün önemli bir özelliği de az sayıda örnekle öğrenme konusundaki yetkinliğidir. Her yeni görev için kapsamlı ince ayar gerektiren modellerin aksine, GPT-3 genellikle istemde sadece birkaç örnek verildikten sonra bir görevi yüksek yetkinlikle yerine getirebilir. Bu esneklik, onu yeni bir eğitime ihtiyaç duymadan çok çeşitli uygulamalar için son derece uyarlanabilir hale getirir.
GPT-3'ün çok yönlü metin oluşturma yetenekleri çok sayıda sektörde uygulanmıştır. Öne çıkan iki örnek şunlardır:
GPT-3'ü diğer yapay zeka modellerinden ayırmak önemlidir:
GPT-3, makine öğrenimi (ML) tarihinde önemli bir temel model olmaya devam etmektedir. Bununla birlikte, kullanıcılar, halüsinasyon eğilimi (yanlış bilgi üretme), girdi ifadesine duyarlılık(istem mühendisliği) ve eğitim verilerinden önyargıları sürdürme riski de dahil olmak üzere sınırlamalarının farkında olmalıdır. Bu zorluklar, Stanford İnsan Merkezli YZ Enstitüsü (HAI) gibi araştırma kurumları için kilit bir odak noktası olan YZ etiği ve sorumlu YZ geliştirmenin süregelen önemini vurgulamaktadır.